28 Aralık 2012 Cuma

S-andık

Sandıklarım kadar varsınız efendim
Sanabildiklerim kadar
Kimbilir siz neler sanıyorsunuz
Kimbilir
Sanabildiğimiz kadar varız
Tüm ihtimalleri düşünecek kadar zeki değilizdir
Herhalde
Umarım
Bir yerlerde bir sürpriz
Bizi bekliyor olmalı
Andık efendim
Sizi dün bir dar sokakta
İnce ince sis inerken şehre
Andık efendim
Sandık kadarız efendim
Yeni gelinin çeyiz sandığı kadar
Yeni gelenin izin verdiği kadar

30 Kasım 2012 Cuma

Es-aslı

İşte o çığlık
Esasında buydu
Ve üzgünüm
Ama
Siz ağzınızı bile açmadınız
Efendim

27 Kasım 2012 Salı

Sar-ma

Bu günleri sarmalayıp uykuya tutturuyoruz
Top atılsa, bekliyoruz
Uyku sıcak

26 Kasım 2012 Pazartesi

Şah-it

Şimdi artık
Buralara kış geldi
Kışlıklar itinayla çıkarıldı
Mavi bir polar
Biz 4 kediymişiz geçen kış
Kimki
Dük
Sen
ve Ben
Mavi bir polar
Tek şahit
O
Artık

19 Kasım 2012 Pazartesi

Ara-lık

Kasım aralık kaldı
Ocakta yemeğim var
Gitsem iyi
Ev yanacak
Ev tutuşacak
Ev bir git

16 Kasım 2012 Cuma

Tan-e

Kar yağdığında
Telefon çekmez
Kimse arayamaz seni
Hastane, pastane, postane
Yok
Taneli meyveler var
Kimse aramaz seni
Dur bir kar yağsın

13 Kasım 2012 Salı

C-an

Bak bugün acı tutulacak
Zaman geçmiş güneşten
Ama bak sesin geldi 
Şu an
Hangi can
Doğru can

B-eni

Beni rakı
Çığlığında hakkı
Çıkmak 
Ve durmak 
Lütfen beni rakı

Ölü-m

"Ölüm"de ki de iyelik eki değil miydi
Kanmışım kanım
Ölüm basbayağı ölümmüş ya
Kanmışız ya hanım
Önümdeki sen değil miydin?
Benim kokusuz ölüm

K-al-sın

Kısa bir şey
Evde yalnızsın
Evde çokum
Orası bizde kalsın
Kasım da kalsın
Olmaz mı?
Kasım da kalsın nolur



19 Eylül 2012 Çarşamba

29 Ağustos 2012 Çarşamba

B-ak

Ay batıyor bak
Bak batıyor
Şuradan buraya
Sızısıysa orada
Bak ay batıyor
Ay batıyor
Kıymıklı

22 Ağustos 2012 Çarşamba

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Her-hal

Bıyıkları ceplerinde
Bunların
Süpürge bıyıkları
Hop kardeş
Sinyalin bende kalmış
Herhal

14 Ağustos 2012 Salı

Moz-art

Ben bir balinayım
Üstümde gezdirebilirim sizi
Sayın Mozart
Ne derdiniz
Efendim

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Ev

Ev benim içim
Ev senin için
Ev içli bir köfte 
Ev

Af-illi

Sınıf sınıf ilerliyorlardı
O çocuklar
Sanki ardlarından
Koca koca yeller esermiş gibi
Afilli adımlarla
Etrafa çekilen keskin bakışlarla
Hayran olmamak elde değildi
Hayrandık işte ya
Yürüsünlerdi onlar hep
Sınıf sınıf


12 Ağustos 2012 Pazar

G-one

Bir gün seninle oğlum
Yeniden
Hasanoğlan'da
Bu şarkıyı dinlerken
Arabada duramayıp
Sokağa fırlayacağız
Dans edeceğiz
Taşacağız
O nur yağacak gene üstümüze

10 Ağustos 2012 Cuma

An-ne

Anne sana bu lafları koli diyarından yazıyorum
Anne sen dedin ya olma uşağı eşyanın
Anne tutamadım o sözü, alamadım elime
Anne
Bu kolileri yok etsek ya
Anlar ne?

9 Ağustos 2012 Perşembe

edilmiş laf

o evde geçse bir ömür az
tüter gözümde aklımdan çıkmaz
orada tatmıştık mutluluğu
kaldı uzakta o en derin haz. (alıntıdır Erkut-TAÇKIN O EV)

Çam-aşır

Makineden çamaşırların
Kuru ve apak çıktığı 
Bir vakitti
Sözleşmişcesine çoğu arıyordu
Soruyordu
Çamaşırlar kuru çıkıyordu ya
Ben kuru kuru cevaplar veriyordum
Tenim denizden çıktığı gibiydi
Cevaplara atanan kelimeler aynıydı da
Bir onda sol kolum okşanıyordu
Çamaşırlar soğutmuyordu giydikçe
Bir onda çıplaktım
Çamları aşırıyorduk sanki 
Adeta

8 Ağustos 2012 Çarşamba

tak hakikat

şarap yine vurdu beni oysaki tovbeliydim kana,
simdi kana kana  ya da kanama kapanmaz oldu.
ruh beden dolaşıyo boslukta dolu laflar,
içim üşüyo herkes bedenimde.
çok canım sıkılıyo gel çayır çemen.


7 Ağustos 2012 Salı

Ağzı-m

Ağzım aranıyor
Kötü kötü laflar isteniyor
Ama yok
Yok olmadılar hiç
Ağzım da güzel isim
Olurmuş abla
Ağız ya da

yıldız falı

zaman öldü bir an dahi olsa,
ekseriyeti sancı
simdi sana diyebilceklerim, bütün herşey gidince kalan tek sey acı

Kelek taşı

benim herşey sıradışı, benim için herşey kusursuz..
ben 5 kilo çay kadar sevebilirm.

L-iman

Bir güve ve
Bir güvercin
Güvenli
Bir güvertede



Kıl-ıf

Koca koca hiçler örüyoruz
Şu hayata
Giymeyecek ki
Çıplak olası var hayatın
Hem hiçlikten kılıf mı olurmuş
Ya deli
Gene de
Koca koca hiçler örüyoruz boyuna
Bir de inkar ediyoruz
Rüyamızı
Aldatıyoruz şişlerle

6 Ağustos 2012 Pazartesi

5 Ağustos 2012 Pazar

Gülü-yor-um

Tam iki adet yedi gün sonra
Bir daha yalnız kalınca
Gözüm özlediği yaşa saldırdı
Anında
Ama şimdi ben bu göze
Gülüyorum n'apayım
Gülünç değil mi ama
Eriyor nedenler yaşlar için
İçleri boşalıyor
Düşmeleri zaman alıyor şimdi sadece
Gülüyorum ben de n'apayım

B-ey

Dönülmezden döner misiniz Serence Bey?
Düz gidelim öyleyse
Buradan tam sol
Şimdi de sağa döneceğiz
Müsait bir yerde durabilir miyiz?





3 Ağustos 2012 Cuma

K-ah-ve

Onca baskının altında
Sen bir yudum kahve gibi
Ilık
Sütlü
Ve şekerli
Tek nefeslik mola

Kap-ı

Sanki hep kapılar
Her yan kapılar
Çalınıyormuş da onlar
Açılacak kapı nerede
Bilmiyorlarmış
Kapı gibi adam
Dediler size
Efendim
Devlet gibi dediler

G-öz

Ne bileyim
Aynaya bir baktım da
Hiç inandırıcı gelmedi
Gözlerim
Öyleyse
Şimdi artık kendini beğendiğine göre
Geçip sırlının karşısına
Gözlerine çekebilirsin
Siktiri
Fittiri

2 Ağustos 2012 Perşembe

S-ol

Sol kolum
Evet sol kolum okşanıyor sanki
Ara ara
Bir ten geçiyor oradan
Oraya
Sol kolum sızlıyor

1 Ağustos 2012 Çarşamba

O-ku-ma

Bir aydınlık etraf ki sorma. Yüzün aydınlık, elin aydınlık, bakıyorsun, yine aydınlık. Okuyorsun sonra. Bir karanlık etraf ki sorma. Islak. Soğuk. Koyu karanlık. Bu sebepten okuma. Sola çevir başını, okuma.

10-10

Esasında efendim
Onu on kadar geçiyorum
Lakin
Çeyreklerde kalıyorum ve
Çeyreklerden geçiyorum 
Varsayalım

Kü-çük Er-en

Öğle mi okundu yoksa
Küçük Fatima
Yoksa sende mi
Senle mi 
İkiydi okundu sanki

30 Temmuz 2012 Pazartesi

29 Temmuz 2012 Pazar

Ay-ı

Ayı batırdık
Biz dün gece
Virane bir iskelede
Seninle
Rüzgar ayak parmaklarından
İçine içine

Kan-da

Gelirler ve giderler
Kanda gorunurler
Kana giderler
Kirmizi kirmizi

27 Temmuz 2012 Cuma

R-üz-gar

Karnımda koca bir ağrısınız
Siz ve yokluğunuz
Rüzgarın da fotoğrafı çekilmiyor ki
Alışılır diyorsunuz da
Geçmez ki rüzgar
Ama yangın gene var
Efendim

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Yol-da

Elinde bastonu
Amcam yolda
Köyüne yolda
Geç otur yamacımıza
Sen anlat amca
Köyüne kadar
Anlat amca
Var daha
Yolda

M-ev-cut

Ben vücuda geldim
Lakin sen yoksun
Neye yarar varlığım
Mevcut olsa
Senden yoksun

23 Temmuz 2012 Pazartesi

İş


İş,
Göğüs kafesindeki volkanik patlamayı
Ve kafatasındaki kasırgayı dindirmenin en kolay yoluymuş.
Ama çulsuz da olmuyor ki...

22 Temmuz 2012 Pazar

Y-ar-ı

'O kadın' dedim, 'benim diğer yarım..'. Bazen öyle geliyor ki; varsa hayatta öyle bir düzen, korkarım hatta o benim karım.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Kul-p

Haydi tamam
Eyvallah
Kulp edin beni
Takın sadık kulbunuzu
Tutukluğunuza
Ama
Altında yanan ateşi
Görmeyin
Sakın
Sakın bakmayın oralara
Kulp edin beni
Sökmeli takmalı hem de

Ay-ten

Bir Ayten vardı
On yıllardır beklerdi
Amerikan rüyasına uçan nişanlısını
Bilirdi de 
Adam orada evlenmiş
Çocuk yapmış 
Boy boy
Dönmesine engeller var
Ayten beklerdi
Sen neredesin ki şimdi Ayten?

İm-la

Sözünüzün sonuna
Nokta koyunca
Bir bok oluyor
Sanıyorsunuz ya
Kişinin adını 
Sözünün münasip yerine 
Dikince
Ciddi ve kararlı 
Hissediyorsunuz ya
Susup, cevapsız bırakınca
Eziyorsunuz ya 100 kilonuzla
Aptal köleleriyiz aptal kelimelerin, imlanın


K-oku

Şu fotoğraftaki yer nasıl kokuyor peki?
Islak çimen
Toprak ve is
Rutubet
Eski mobilya..
Yaşlı insan kokusu
İlaçlar bir de

20 Temmuz 2012 Cuma

Kah-kül

Sanki birbirimizle değil de
Kavramlarla konuşuyoruz
Herkesin alnında
Bakanına özel bir kavram yazıyor da
Bakan ona göre konuşuyor
Parmağıyla gösteriyor kız
Bu aşk diyor
Öteki Sevgi
Şurada duran Açlık
Bak şu köşedekine
O İnanç diyor
İşte tam da bu sebepten ötürü
Kapatırım alnımı
Onlarca saç teliyle

19 Temmuz 2012 Perşembe

Port-ak-al

Bir de Dünyanın
Pet şişeye hapis
3 hafta geçiren
Portakal suları var
Açmaya çalışırsan 
Bomba
Beklemekten şişmiş
Şişmiş
Pişmiş

T-erle

Ve Dünya
Şehirlerarası otobüste
Yanınıza oturan yeni anacığın
Tosuncuk oğlunun
Terlediği için çıplaklanan ayağı ile
Çaktırmadan
Elinizi tuttuğu
Bir yer de aslında

T-erli

Dünya
Dolapdere'de
Siyahi atletin
Beyaz atletle
Sırılsıklam koşarken
Ter damlacıklarının asfalta yapıştığı
Ve buhar olduğu
Bir yer
Ötesi beri geldi

T-er

Dünya
Kilosundan mıdır
Yaşından mıdır
Bilmem
Poposu terlediği için
Pantolonu ıslanan teyzenin
Utancından
Çantasıyla o teri kapatma çabasının
Olduğu bir yer
Efendim
Ötesini göremedim.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

An-al

İnsanoğlunun
Tuvalette uzun süre kalanı makbul
Gözümde
Anal zevkiyle barışık olanı
Senkronizasyon tamamlandı
Vınn
Anları alır
Döker pıtır
Ve pıtır

B-ebem

Bir bebem olsun
Yalan yanlış anlatayım ona
Kelimeleri
Kuş diyeyim mesela
Havlayan bir nefeslidir diyeyim
Sen diyeyim
Uçan bir nesnesin
Öyle yaşayın yavrum
Ebeninki

Vı-cık


Dudaklarımı sıyırdım ağzımdan
Avuçlarıma alıp sıktım birer birer
Ellerim hiç ıslandı
Çok vıcıktı
Çok vıcık

M-ide

Sabaha karşı uyursun
Uzun zaman sonra
Erkenden kalkarsın da
Midende bulantılar olur ya
O işte
Düşünmekten öleceğiz şerefsizim


17 Temmuz 2012 Salı

Baş

Ne zor şeysin baş ağrısı. Bilmesem sinüsleri, sanabilirim seni beynimde bir düşünsel doğum sancısı.

Tiş-ört

Tişörtlerimin önüne
Altlara doğru
Yerleşen minik yırtıklar
Sizler nasıl oluştunuz
Artık merak etmiyorum
Oluşmuşsunuz işte
Anlamaya lüzum
Yok

Hana-kip

Sürprizleri sevmem
Derim hep
İşin doğrusu
Severim ulan
Evet
İşin özü
Severim

16 Temmuz 2012 Pazartesi

15 Temmuz 2012 Pazar

K-en-t

Ben hasta 
Sen hasta
İngiliz hasta
Tüm kentlerden istiyorum
Slim, switch, siyah, gri...

Ü-zü-n Kol

Beni üzün. Lütfen üzün beni, çok rica ediyorum. Bakın lütfen diyorum. Üzün beni, üzün ki yazabileyim. Üzüldükçe damarları büzüşenlerdenim evet, dolaşabilmek için düzleme sabrını ise yazdıkça alıyormuşum meğer. Çizebilmek için mutlu; çizdikçe mutlu; mutlu değilken çizebilerek mutlu bir insancığı en azından bunu yazacak kadar üzmüş olmalısınız. Üzüntüyü daha değerli buluyor benim diğerim, yazdırım gücü var ise...acaba...üzun kolluyum.

Klimt'in Kilimi

Bir değiller, iki değiller. Birbiri ardına gelen çoğul deliller. Öz zihnine şapka takamayıp, bir diğerinin beresine moda diyenler. Kadını öpüyordu adam ve kızına sarılıyordu kadın. Ne kadın aynı kadın, ne adam kız benzeri adam. Kendini koyana kadar, dün doğanı alıyor evinin girişine. Gelip geçişini kutluyorum Gustav hayatlardan, daha geçecek vuruşunu. Karlar altında masamda duruşunu ve bir adamın beni sen gibi öpecek oluşunu.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

B-ulu-t

Yaşım var ama nefesim yok diyebilirdi kadın. Yokuşa sürüyorsun beni İstanbul, elimi dahi tutmadan yürü diyorsun. Bir köşeciğim sana ait değilse, beni kendinden sayma, o eli vermeyeceğim. O halde diyebilirdi kadın, kişi değil; isim değil; cisim değil; hakkıdır bulut. Soluğunu ciğerine gömen bu şehrin ardından, her birimizin hakkıdır o bulut.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Kat

'Alt tarafı bir yaprak!' derler hep. İncecik bir kat olduğuna inandığındandır herkesin, pek tektir yapracık.

Ri-bi-sot-to

Risotto bir pirinç burcu değildir küçük kız. Dünyayla nişanlanmışsın, yükselmişsin, bu ne hız.

10 Temmuz 2012 Salı

K-oy-un

Fazla koyununuz var mı? Koyun koyuna yatmaktan bahsediyor bu bey. Varsa fazla koynunuz, ben girip yatayım.

İz-li

Gel kadın. Gitmiş olduğum halde gelmeni bekleyişim burnu büyüklük olabilir, yalan da değil hani, oldum olası büyüktür bu burun. Vapur sesinden de vazgeçerim, beynime emreder yine dinlerim; fakat siz lütfen buyrun. Allısın morlusun bende, bilmediğimiz renkler olabiliriz, yapabiliriz, gel. Balkondayım.

Kor-ku

Benim evim korkar çocuk. Gitmeliyim evime. Duramam burda. Herkes gelsin ben gideyim evime. Korkar evim. Acı sever misiniz siz? Yiyorlar onlar evet.

Mor-al

Kendime
Mor allar diliyorum
Sizlere
Moral dağıtmak niyetim
Allı morlu yaşayıp gidelim işte
Ne olur sanki

Flip-flop

Alt tarafı bir terlik
Biliyorum da
Şart mı yani öyle
İki parmağın arasında durması
Şip şip yürüyorsun da
İlla terlik olacaksa
Üstten geçmeli
Sarmalı hafifçe narin ayağını
Ya da hiç olmamalı
O ne öyle
Varla yok arası
Ayağını yerden kesiyor sonuç olarak

H-af-ız

Kendimizi hatırlatma arzusu
Neremizden çıkıyor
Unutulmayalım isteği
Orası neremizse şayet
Bu gece bir çok kişide azmış belli
Hafızam beni yanıltmıyorsa
Hepiniz aklımdaydınız
Ama şimdi bırakın
Bu kız kendini unutmasın
Hatırlasın isimlerde
Ben yapmayacağım söz.

El-bik

Yıllarca beklemiştim sanki. Yıllardır bekliyormuşum sanki. İçinde bir mutluluk, içimde bir mutluluk. Alt tarafın bir elbise, üst tarafın zaten ben.

M-in-der

Minderlikten
Çantalığa geçiş
Yerleşik hayattan göçebeliğe geçiş gibi
Bunu kutlamalıyız
Bir çanta gibi getirildin buraya zira

Gez-e-gen

Merhaba Suzan Abla
Şikayetim var
Bu gezegenlerden
Üstüme üstüme yağıyor
Geçtikleri yerler
E gene geçecekler tamam lakin
Üstüme üstüme yağıyor geçecekleri yerler
Adı üstünde geçmiş
Ne yağıyorsun bana
Gelmesine yağsana
Unutun beni

Tel

Evet
İnkar edemem
Benim de götümün, başımın oynamışlığı vardır
Ama
Gönlümü hoş etmeye
Taklalar atmanıza lüzum yoktu
Bir tel saçıma teniniz değse
Yeterdi
Ama siz uğraşmayınız
Bir tel saçı çıkarıp almak zordur
Yüzlercesinden
Bilirim
Teninizi hoş ediniz
Benim gönlüm bırakın
Bana kalsın
Efendim



Yük-lem

Gerçeğin çıplağı yahut kostümlüsü olur mu a dostlar? Bir harf olur, kafi kalır. Safi laftır, pek taraftır. Şartlanmış yüklemlerden hoşlanmayan bir kadın, çekimsel türlü yanlışlarla yazar iken şimdiyi yolda gördü de tanımadan geçmiş. Böylesine daha iyi değil miymiştinizyormuş?

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Kadın-budu

Ekmek arası
Kadınbudu köfte ye diyorsunuz öyle mi?
Bundan tiksinişimi idrak edemeyebilirsiniz
Kaybedilen kiloları geri almak
Değil de
Bedenime yeni kilolar eklemek
Ne büyük kayıp
Bilebilir misiniz?
Demeyin öyle
Rica ediyorum efendim

Var-lık

Bağırsaklarıma sonsuz yardımlarından dolayı
Kahveye
İdrar yollarıma büyük etkisinden ötürü
Biraya
Nefes aldığımı hissettirmesi ile
Sigaraya
Kalbimden bir teşekkürü borç bilirim
Sizler için ne yapabilirim
Ha?


Mek-tup

Küçükmüş çok gönlü düştüğünde. Kalkamamış düştüğü yerden söylenene göre. Kağıtlar doldurmuş belki hokkalarla, kimbilir belki ten geçirmiş hoppalarla. Buhar olduğu vakit demiş ki diğeri; sen vardın, varsın, varsan; bir daha yoğunlaşsam sana düşerdim yine.

İç-Ev-Hiç

Çok seneler geçmiş, yer aynıymış. Yer yerinde kalmış, içindekiler aynıymış. Sen gitmişsin, o gitmiş, bir kendisi aynıymış. Zaman geçiyor, zaman duruyor, kapıdan girdiğinde aynı kalıp; aynaya baktığında yaşlanıyormuş. Bedeni aynıymış da, sanki yüzü mü farklıymış? Her şey değişememiş o evde, ama hiçbir şey aynıymış.

Lav-abo



Beyaz ışık
Sarı ışık
Bir sürahi suyu doyduk
Süpürdük dünyayı
İçimizden
Lavabo nerede acaba?
Kibarlıktan budala

E-fendi

Şişeyi masadan almışım
Dudağıma yaslamışım
Ve hatta bunu bilmem kaçıncı sefer yapışımmış
Sinek efendi duruyor öyle şişenin köşesinde
Hop
Efendi efendi
Kendine gel
Sen şimdiden bu kadar yapışıp kalıyorsan
Ne yapacaksın en sıcaklarda
Silkelen az
Git kan çek bir yerlerden

8 Temmuz 2012 Pazar

Şiş-e

Bira şişesine yapışmış bir etiket değil
Bira şişesine kabarmış olmak
En güzeli değil de
Ne?

Öz-et

Uzunca bir özet çıkarayım istedim
Kısacık ve küçük bir şey oldu
Belki de
Böyle olması gerekiyor
Gidiyorum
Kendime bir ton üzücü şey yapmaktan
Zevk almaya
Kısasa özetledim işte

1-tam-am

1 tamam çekiyorum


Tamam çok hoşsunuz, çok iyisiniz, çok hoşsunuz, çok mutlusunuz, çok sizsiniz, eşsizsiniz, muhteşemsiniz, birbiriniz için yaratılmışsınız, vazgeçilmezsiniz, harikasınız, müthişsiniz, heyecan dolusunuz, macera göbek adınız... 
Tebrik ediyorum
Bravo
Alkışlıyorum
1 tamam çekiyorum ben
İnanmazsınız 
Ama
Tam
Olarak öyle

Say-gı

Ben size
Görgülü olun
Kibarcık olun demedim
Saygı
Dedim
Yalnızca
Ya da demedim
Ne bileyim
Demişim gibi alsaydınız
Kibarlıktan öleceksiniz
Dedi adam

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Uç-ak

Uçakkk
Bizi de götür
Diye haykırıyorduk
El sallarken
Hem bir veda
Hem bir teklif
Merhaba uçak
Bizi de götürsen ya
Güle güle uç

K-onu

Söz konusu
Söz konusuna gelince
Sözün konuları konusunda
Konusuz kalmakta üstüme yok

Ter-lik

Ayakları eskimiş. Terlikleriyle beraber. Senden ayrı kaç tek ayak dolandı o halıda, 30 dahi değil; 40 senelik aslında.

6 Temmuz 2012 Cuma

E-v-e-n

Bildiğimden değil de bilmediğimden asıl. Sincap gibi düşünebildiğimden seni. Ellerini, ayaklarını kendime yakıştırdım; tüm bilmişliğimi kopya çekerek taktım takıştırdım. 'Even' dedin, 'if'i de söyledin, 'we' diye devam edip; bir de 'never meet' ekledin. Gelmedin, çok bekledim. Ben geldim, Yassıhöyük demedin. Bekliyorsun, gelecek miyim? Bekliyor musun, gelmiş miyim?

So-luk

Bir kurbağa alana bir öpücük veriyoruz. Kampanyamız soluklarla sınırlıdır. Nefesimiz yettiğince öper, yetmediğince sevişiriz.

Me-ğ-er

Yol uzunmuş meğersem. Yorulurmuşum gelmesen eğer sen. Yakıyorsun sen bir yerime değersen. Gaz yapıyor bu aralar hiç fark etmez ne yersem.

dakt i lo

bana burroughs deme
zira aramız senin
yavru kedilerinden
hallice
ve senin sandığın
seve-bilmek değil
suratında çizik
melankoliler olan
bir kadını
sevememe-bilmekten
yorulmak daha çok

bazen oturup çıplak şölen sofrasında
ayakparmaklarımızla daktilo besleyebilirdik
buna burroughs bile dayanamazdı

Hop-dur

Hiç gitmediğim yerler
Yollarını tarif ediyorum
Yalan yanlış
Kimse de hop dur demiyor
Her gece danışıyorlar
Bende yol gırla
Bir de kilit tutmayan kapılar
En son ne zaman 
Rüyanda tek başınaydın?
Oradan sola dön
15 adım at
Düşeceksin
Bırak kendini
Bırakırsan uçarsın

Baş-arı

Kedimiz karıncalarla toplantıda
Efendim
Başarıya uğrayıp gelecekler
Aradığımı iletirsiniz öyleyse
Tabii, isminiz?
Bu Ne El
Not alıyorum
Alın lütfen



Dol-dur

Doldur o
Dol derken?
Dol israfı
E be ya la nedir o dol?
Dolluk kuvvetleri gibi
Git kendini ..
Sevdirmeden
Dol diyorduk
Doldur öyleyse


Gid-emek

Boş boş çantalar arasında
Hızlıca kendimi yokluyorum
Sırt çantası
Mevcut
Bavul
Mevcut
Bel çantası, el çantası, cüzdan, torba, poşet, kese..
Mevcut

Nis-an

Galiba dünyanın en güzel şarkısı bu
April diye bir şarkıları vardı
Onu da çok severdim
Hala var
Çalalım o zaman

5 Temmuz 2012 Perşembe

Suz-an

Sözüm sana Suzan Abla
Neden her koç koç da
Ben kuzuyum
Bir onlara mı koçluk?
Büyüyünce çok pis koç olacağım
Sana inat
Suzan Abla

Reş-it

Kaydın yok senin, burda yaşadığını ispatla bana. Babamla geleyim o zaman amca. Reşit biriyle gelmen lazım. Tamam, babamla geleyim işte. Reşit diyorum kızım, reşit. Babam işte. 18 yaşını geçmiş olması lazım. Amca, benim beynim 3 yaşında bedenim değil. Reşit biriyle gel, ispat et. Babamla gelsem? Reşit dedim. Babam? Tamam babanla gel napalım.

L-or-d

Ah, bana sorsaydınız Lord'um...terler, kızarır, zorlanır, yine de hiç olmazsa bir kelimesini 'bakardım' size. Nasıl? Fakat Lord'um siz hiç sormadınız ki! Efendim? Siz merak etmeden, ben nasıl söyleyeyim? Hayır Lord'um, korkarım bu benim içimden çıkmayacak bir şey olurdu...Öyle mi? Beklediniz demek...Lakin benim elimde değildi Lord'um, öyle keskin sözleriniz ve nice derin bilginiz vardı ki, ben kıpırdayamaz oldum karşısınızda. Şimdi mi? Evet Lord'um, hala...hala devam ediyor. Sarılabilir miyiz artık?

Bas-a-mak

Basamak basamak basamak. Bir daha basamak basamak basamak. Basamıyorum o kadar, zor bu kadar basamağa basamamak.

Ban-yo

Banyo saati geldi kedinin. Evet evet kedinin. Plastik ördeği ters dönmüş bir böcek kedinin. İnkar ediyor, farkında değil kendinin. Ayakları ıslandı hep kedinin.

fi l

yataklar
rasyonel olmayan
gaz odalarıdır
kulak arkam hala ıslak
sırtıma filler hortumluyor
ve evet
elmacık kemiğin
doğru söylüyor

bazen bilinçli bir sürtüşme mümkün-na.

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Ank-et

Pardon kısa bir anketim var?
Yok
Ne yok?
Anket işte, yok aslında
Oldu iyi günler.

Sa-at

Yaş aldıkça neden daha erken kalkıyorlar biliyor musun?
İlaçları işte
8 saat araları
Dertleriyse
Öğle ve akşamı insan saatinde alabilmek
Sabah 4
Öğle 12
Akşam 8

3 Temmuz 2012 Salı

At-la

Çocukken ne de güzel duvarlarda gezerdik
Kestirmeleri bir biz bilirdik
Kedi gibiydik ya
Şimdi mantardan mantara atlayınca
Deli diyorlar
Hasta diyorlar
E ama biz kediydik hani be

Dur-uş

Dur demenin
Vakti gelmiş
Geçmiş
Ve hatta
Geri gelmiş
Dur
Duruş

Tek-me

Kırmızı ışıkta duruyordum, bir anda saldırdı. Uzun süredir bana gıcık olan bir kedi, arabamı tekmeledi. Evet, aynen böyle oldu. Bu hasarin sebebi budur, o kedi geldi...ve tekmelemeye başladı. Sonra yeşil yandı, sigorta karşılar mı?

Ev-li

Eridi, yandı, tuzla buz oldu. Perşembe geleceğiz, huzursuz oluyorum. Sizi tanır gibiyim, yüzünüz çok yakın bana, kırmızı-lacivert çizgili bir şey. Daha önce evlenmiş miydik? Tavanlara kadar boyamak istemesen belki evlenirdik. Yer misin, börek yapayım? Teşekkürler, ben evliyim, yiyemem...

Bağ-ım

Sigara neden bırakılır?
İyi gelmediği için
Nasıl bırakılır?
Önce ateşi bırakırsın
Alkolle, kahveyle iyi gider
Onları da bırakırsın
İçmiyorum dersin
Vurursun kendini leblebiye, çekirdeğe
Onları da bırakırsın
Sonra an gelir canın çeker
E sen de
Çekersin bir iki fırt
İşte o an ateş, alkol, kahve, leblebi, çekirdek...
Demezler mi?
Bizi neden bıraktın e be kafasız
Alt tarafı bir sigara


Kil-it

Rüyalarımda kapılar var
Kilit tutmayan kapılar
Kapanmayan kapılar
Dilleri de paslı değil
Üstelik
Her yan kapı
Kalsınlar açık diyorum
Kapanmıyorlar sadece
Uğraş dur
Lüzumsuz kapılar



atlar vardır


bir limonatanın gözünden
bakmak da vardır kameraya
fazlaca ekşi ve
sarışın
marilyn monroe gibi
sarışınlar ata bilebilir
ama hiçbir at
siyah saçlı bir yeleye
yakıştığı kadar
güzel olamaz

ve atlar yalnız yaşarlar, bilesin

ayaklarıma basıyorsun

eğer
beni duyuyor isen
sol ayak baldırımdan
dilini
çek

perdeden yansıyan güneş ışığı kadını ölümsüzleştirir-bilir


ama önce olman gerekebilir
sen olmadığın zaman
beni sinemalar ağlar
bil
her filmi sevmezsin sen
onlar da seni sevmez
yine de
japonlar vardır
bazen samuray ve kimonolu kadın
bizi bir iple
birbirimize halatlayabilir

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Ra-hatsız

İdrak yolları tıkanıklığı nedeniyle
Verdiğim geçiçi rahatsızlıktan ötürü
Senden ötürü
Benden ötürü
Kusura bakmayasınız
Hepiniz
Hepiniz aynı anda sifonuna basınız
Kuvvetlice
İdrakımın
Vurun kahpeye

E-sin

Burada sirenler var pekmezim
Sıkıca kenetlenen sirenler
Bir de küçük korna
O küçük kornanın tepesinde
Bir de sineği var
O sinek kan içmekten yorgun
Çünkü
Onu az önce bir siren çaldı

(Tövbe.. tövbe... allahım günahlarımı affet... tövbe)

tiren

burada tirenler var sevgilim
sıkı denetlenen tirenler
bir de küçük kondüktör
o küçük kondüktörün cebinde
bir de kelebeği var
o kelebek cinsellikten yorgun
çünkü
ona az önce bir tiren çarptı
gördüm

Isss-sı-sı-cak

Sıcak var sırtımda. Sıcak sırtım. Terleyebilirlermişsinizken gitti sıcak. Sırtım duruyor öyle onlu on kere, sayacağım ama olmuyor gözümün kıyısında iken sıcak.

Yar-a

Kedi yaraları görür
Yalar onları
İyileşşinler diye
Bizse
Yaran kötü gibi
Bir doktora görün
Deriz
O kadar

kuş kafa


bakma sen
benden önce
iyileşeceksin
çünkü senin
giysilerin
değişebilir
ve odalarında hep
lambalar var

Öt-mük

Pis bir sesi vardı adamın
İçine balon kaçmışlı
Böyle ötmüklü
Ötmüklü derken?
Böyle genizden sanki birazlı
Düdük takmışsın gibi
Anladım
Blok flütün en alt notasından konuşmaklı
Evet, evet
Ötmüklü dediğim o işte

Fırt-ına

Fırtına getirmişim. Benden evvel ben ile isimlenmiş. Fırtınayı götüreyim, ben ile beraber isimlendireyim. Fırtıma fırtıma esiyor fırtına, kapa camı, üşümeyeyim.

Pisi-mist

Hatunun bedenine 4 yavru kedi tırmanmış
Hatun mutfakta
Hatun yemek dolduruyor kaba
Mutluluk demişler adına
Aç o kediler
Neyin mücadelisi bu
Anlamadım ki kardeş
Aç o kediler
Hatun mutlu

Kad-ın

Bir alana diyorsun, bir de benden olsun. Bir alana giriyorum, bir de benden başkaları dolsun. Tek alayım, tek alanım kalsın, senden başka konmasın. Alın bu kadınları, sade biri bana varsın.

A-dana

İtinayla çekilir acı
Hem öyle fiil çekmek gibi değildir
Çek 1 buçuk adana ortaya 
Eder mi sana 6 çeyrek
Topla 
İşte karşısızda 7 günü haftanın

Hal-ay

Peki sen halayın gücünü bilir misin?
Birliğin gücünü
Elin ellere tutunuşunun
Çember büyüdükçe baş dönmesi azalır
Amaç dönmekse
Tek başına döndüğünden daha az mide bulandırır
Halay iyidir yani


lekeli vücut


gözleri oyulmuş kadar değil
ama yine de
odalarına giremiyorum

kafamda delirmeme yetecek kadar 'an'


evler değişiyor
yataklar
insanlar
sabahlar
ben hala olamadım
bazı anların değerini
bilemedik
bazen fazla geldi
odaklanamadık
bazen ta en başında odak noktamızı
kaybettik
algı diye birşey vardı
o da hala olamadı
şimdi ben
seksek oynayan
kızların sokağında
arıyorum
ne olduğunu bilmediğim
oyunlarda
tavşanlar da dahil bu
oyuna
tavşanların sayısı artarsa bil
ki bu bazen onbiri geçebilir
ki bazen bu onbiri geçebilirse
hep yalnızız
senden yalnızsın
benden yalnızım
sende yalnızız'.

Cortazar bu ölüme dahil değil.

Hiç-lik

Kim bu Nada Yan?
Ne?
Ne iş yapar?
Kendisi bir hiç
Hiçliğin yandaşı
Hiç ve Hiçlik bir gün yola çıkmışlar
Olaylar gelişmiş

Gün-eş

Yaş aldıkça neden daha erken uyanıyorlar biliyor musun?
Düşler peşlerini bırakır
Yaşamak isterler
Güneşle açılan kabak çiçeğine dokunmak isterler
Düş değildir çünkü o
Güneşle açar
Güneşle batar
Eş olurlar güne
Düşlerinde yalnız kalmaktansa

1 Temmuz 2012 Pazar

bi'şey arıyorum ama ne olduğunu bilmiyorum


üşüyorum
bazen sadece yürümek istiyorum
başladığım yerden bütün üzerimi
soyunup
sadece biraz yürümek
istiyorum
çünkü yürüdükçe ayaklarıma
tavşanlar vurabilir
ve ben bir tavşan daha
öpersem
seni görebilirim
gibi-geliyo'.

Bu-dur-bu

Gelelim gerçeğe
Vuralım dibine dibine gerçeğin
İçelim kana kana posasını
Ama budur bu işte

Herkes-leş

Ben de herkes kadar leş
Ve herkes kadar gibiyim
Herkesleşebiliyorum
Evet tek sıra halinde geçiyoruz

Si-dik

Ay dolunaydan bir eksik
Bir fazla
Sizin tırnaklar ojeli
Donlar sidikli

Niş-an

Neden çıkardın kravatını? Ya senin ayakkabıların? Haklısın galiba. İki sene, nerdeyse iki, sonra belki. Elalemin aldığı yüzükleri takıyorum senin yüzünden. Canım, söyle...sen söyle ben dinleyeyim.

30 Haziran 2012 Cumartesi

K-abarık

Kimileri cüzdanını, telefonunu kaybeder
Kimileri üretme, üreme yetilerini kaybeder
Kabarık olan neyse onu kaybeder insan işte
Unutma sen
Kaybolmazlar unutmazsan


Pe-pe

Toplumun dayatısı p leri saysak?
Para
Paranoya
Panik
...
Çok sıkıcıymış
Sizinle sıvışmış mıydık?
İzlesen ya onu
Olur.

Şey-tan

Şeytana kurşun sıktım
Ensemden tüy olarak çıktı
Tüyü koparsam
Nereden çıkacaksın paşam
Bilsem
Durmam hiç

Dol-mak

Sabah ve akşam
1er doz
Tok karnına
Pardon bir maruzatım olacaktı
Ben doyamıyorum hekim hanım
Öyleyse aç karnına dolacağız


Yol-un

Gittin ya kızım sen şimdi
Yadsıyorum ya şimdi gidişini
Yokluğun yok ama
Varsın sen ya şimdi
İdrakı var zor ya şimdi gidişini
Ben gelirim kızım
Kumlara gömeriz ayaklarımızı
Ya yapraklardan yeriz yemekleri
Kadın kadınım
Orkidem

Fal-an

Hastayım ben
Vaktin iyisi yok içimde
Vakit işte sade
Ruhu yanmış 
Seninle iyi olur biliyorum
Ama hastayım işte

Bugün senin elinden tutmam lazımdı
Konuşmamız lazımdı Amasra'da sahilde
Yemek yememiz gerekirdi
Falan falan falan

Dol-muş

Bostanlı dolmuşları. Hazır dolmuşu var, onlardan vereyim. Olmuşları biniyor dolmuşlarına, traşlı beyler geliyor kızlarına.

İn-san-dık

Genel anlamda
İnsanlık adına söylüyorum
Önce yok
Geçmiş yok dedik

Soy-ut

İkili kodlarda değil yalnızca hayat. Somutlaştıkça da güzel. Türkçe'de somutlaştık. Bir Yunan kaldı soyutum.

29 Haziran 2012 Cuma

Soh-bet

Sanki. Anneler anlamsız hareket yapma yarışında öyleler hep. Yuva baksan bana mesela, hapis edildiğim odadan geceleri kaçırır; gün aymadan kilitlersin yine. Ne kadar hoş sohbetsin bu gece tatlım.

Fal-baz

Km lerce uzakta bir sevgi
Senin taraf temiz
Benim çözmem gereken şeyler mevcut
Ama gerçekten böyle kahve tabağı ikiye bölünmüş
Bir taraf beyaz temiz
Bir taraf engebeli
Peki sen ne düşünüyorsun
Kararsızsın hala
Karar

2-30

İki 30 gün olmuş

İn-san

Acaba insan mı değiliz biz, ondan mı anlamıyoruz insan denenleri? Ben kurbağaymışım O'nca, kendisi de bir karga.

Hor-lama-tanesi

İçimizde birer ikişer uyuyakaldılar
Uyandırmaya kıyamadık da
Horlamasalar iyiydi
Uluyor bey bunlar
Sus uyandırma

İş-a-ret

Denizde bile uyuyakalacak performanstayımdır bilirsin. Olsun, uyursun, en azından ciğerlerinin yıllık temizliği gerçekleşir kaliteli havayla. Bu bi işaret, ama neye işaret? Gidip bulmam lazım.

Say-gı

Hastalıklı hayat görüşleriyle kireç içinde erisinler. Gömülürken sesleri çıkmadığı gibi bencil havuzlarında boğulsunlar. Kalmamış saygının '-sızlığından' nasıl söz edebilirsin?

28 Haziran 2012 Perşembe

O-da

Bir oda. Bir oda. Bir oda ki bomboş kalmış o da. Bitiyorum, çekiyorum, gidiyorum.

Ne

Ben seviyorsam size...Beni sevdiği gibi birine...Yahut benim sevişimin bedeline...Niçin hesap vereyim, kime ne?

10-8-+

Dün Marty geleceğe döndü
Dün ben geçmişi gördü
Dün okeyi dörtledik
Dün siz meme yaptınız efendim
Çamurdan memeler
Gördüm
Gördüm neslimin bitmez tükenmez
Meme sevdasını
Gördüm
Oyyy kutsal meme
Oyyy kutsal nem
Hep birlikte uluyoruz yeraltına
Kokluyoruz koltukların altını
Bu adam geceleri uluyor beyler

Bit-ti

Eğer geçmişte paylaşamayacaksan beni, sana uyanmamak üzere uyuyorum dedi. Hiç çekmedi, belki itti. Tam da bu sebepten bitti.

Soy-gun

İki kişi. Soyuyor evimi şu anda. Ev soyuldukça ben çıplaklaşıyorum. Nedir bu çıplaklık merakım? Yazarsın belki sen de. Giyinirim o vakit. Gözlerin yeşerirse soyunurum ama tekrar.

Gez-mik

Yok olmayacak bu
Uyanmak zor
Uyumak en zor
Dışarı adım atmak saatler
Hatta günler alabiliyor
Yok olmaz öyle
Bu muymuş görevin şu ara
Yok bilmem ben, anlamam ben
Tenim alev alıyor
Niye geldim
Yabana geri geldim
1000 yıl pervane gezmek varken

Çıp-lak

60 kilo bu. Hatırlamamanız iyi. Beni kucağınıza alıp taşısanız aynı şey yani. Evle beraber ben de taşınabilirim o halde. Korkarım daha ağırım klimadan. Hem de çıplak değilim ev gibi.

Bac-ak

Kirli senin zihnin. İçki var mı orda? Güvenli mi? Hangisi? İçki mi ben mi? İçki tabi...Ne için? Daha da kirlenecek zihnin. İstemez misin? İki bacağımızın arasında değil her şey. Bizim bacaklarımız değil mi, senin bir bacağın benimkinin üstünde. Bizim bacaklarımız. Bizim mi? Hiç bir arada olmadı ki bacaklarımız. Olacak sanırım. Olmalı sanırım. Olsa yalvarırım.

Süt-yen

Sütyeni çıktı evimin. Yanmamış hiç, yok sütyen izi. Tek elle, tek hamlede sütyen açarım diyenler var ya...açıyorlar evet. Ancak çıplak bırakıyorlar sonrasında. O beyazlığı örtmeye gelecek her kimse, çıplak bekliyor insan. Üşüyerek. Onu da yarın çözeriz erkenden.

27 Haziran 2012 Çarşamba

Tat-il

Ben de tatili bırakmayı düşündüm
Bir an
Basacaksın istifanı 
Girip çalışacaksın 
Gün 9
Akşam 6

Git-me-k

Gitme Şakir
Sakın gitme
Lütfen gitme
Yapma

Etme

Sakın
Nolur bak çok rica ediyorum

Gidip n'apıcam zaten?

Ne bileyim gitsem mi diyen sensin?

Kam-ar-a

Gizlice kamarama sokarım seni
Akdenize açılınca kimse bulamaz bizi

İdam cezası verirler
Versinler
Asarlar
Assınlar
El ederler
Etsinler!

Ay-ık A-man

Şarhoşken sordulardı da 
He dediydim
Şöyle etraflıca bakınca 
N'apcam ağa ben orada der gibi oldum
Apışıma monte ederler kafamı mazallah
Taş olurum 
E tabii çok da mantıksız değil
Apışa monteli bir kafa
Ayık olmak da keza
Aman amin cümlemize

Ger ve Çek

Abartmaktan öleceğiz gerçekten
Gerçekten
Öleceğiz Şeref

Kur-ba-ğa

Kurbağa varmış kolumda. Çok edilgenmiş kendisi. Oldurgan olsun istemişim, 'Olamam' demiş, 'oldurmuyorsun beni.'

Su-ya

Çünkü içimde koca laf ağacı var
Akın akın ilerliyor tohumları göle
El ele verip atıyorlar birbirlerini suya
Dolayısıyla kendilerini
Suya

Bak-lan

Paklanmalıymışım. Paklanabilirim. Aklanmadan evvel. Aklanmak üzereyim. Paklanmış iken az önce.

Kıl Dönme Bence

Bir kılmışım da
Dönüyormuşum içime sanki
Batıkmışım
Katıkmışım
Atıkmışım

Sa-it

"Buraca yazacak hiçbir şeyler yok"
Oğlunuz Sait
(Karganı Bağışla)

AY-ıp det-AY

Ayıp etmiş ama ayı
Bir de sen anlattın zaten
Tüm detaylı
Ay ya
Ay valla

Kon-tes

Koca koca laflar diyorsunuz Kont'um... Kocam yok ki benim. Nasıl edeyim koca laflar?

Ter-cih

Ha evet belki mutlu ederler beni yeniden
Ama mutluluğu tercih edecek değilim
Gelişigüzel ve içten olmalı mutluluk
Tercih meselesi etmemeli

O yüzden çiçeğim
Sevgim geçmedi de
Bedenin geçmiş

26 Haziran 2012 Salı

Sin-ek

Bir sinekle dans ettiğime kim inanır ki şimdi?
Kanatları ne de güzelmiş sineğin
Ritmik ve
İtmik

Tez-gah

Tezgahtaydı 2 şeftali ve 1 kayısı
Sanırım
Erik miydi yoksa!

22 Haziran 2012 Cuma

Kah-kah-a

Tüm gün sokaklarda gezip, sevdiklerinin yanında kahkalar atıp, sinemaya gidip, içip, sıçıp, eğlenip, ülkeyi kurtarıp... eve adımını attığında "neydi bu şimdi" derken yıkılıyorsan hayat dolu değil depresyon dolusundur. Her şeye rağmen gülümse emrini veren toplumdur. Biz de uygularız işte.